Önceki Ayet Sonraki Ayet  
54. Sûre Kamer/8

 مُّهْطِعِينَ إِلَى الدَّاعِ يَقُولُ الْكَافِرُونَ هَذَا يَوْمٌ عَسِرٌ

  Muhtıîne iled dâi, yekûlul kâfirûne hâzâ yevmun asir(asirun).

Kelime Karşılaştırma
muhtiîne : hızlı yürüyen, koşan
ilâ ed dâi : davetçiye doğru
yekûlu : derler
el kâfirûne : kâfirler
hâzâ : bu
yevmun : bir gün
asirun : çok zor
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Davetçiye doğru koşarlarken kâfirler, “Bu zor bir gün” derler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yönelirler çağırana; kâfirler, bugün derler, ne de zorlu gün.

 Abdullah Parlıyan = Davet edene koşarlar ve o gün Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler: “Bu ne çetin bir gün!” derler.

 Adem Uğur = Dâvetçiye koşarlarken o esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.

 Ahmed Hulusi = Çağırıcıya süratle koşan Hakikat bilgisini inkâr edenler: "Bu şiddetli bir gündür!" derler.

 Ahmet Tekin = Davet edene, İsrafil’e doğru kabirlerden boyunlarını uzatarak, fırlayarak çıkarlar. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler:'Bu zor bir gündür.' derler.

 Ahmet Varol = Çağırıcıya boyunlarını uzatıp koşarak. İnkar edenler: 'Bu zor bir gündür' derler.

 Ali Bulaç = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün."

 Ali Fikri Yavuz = Çağırıcıya (İsrâfil’in sesine) doğru koşarak, kâfirler (bu kıyamet gününde şöyle) diyecektir: “- Bu çok şiddetli bir gündür.”

 Ali Ünal = İtaat içinde koşacaklar Münâdî’ye doğru. “Bugün çok zorlu bir gün!” diyecek kâfirler.

 Bayraktar Bayraklı = O davetçiye koşarlar. İnkârcılar, “Bu, çok zor bir gün” derler.

 Bekir Sadak = (7-8) Gozleri dalgin dalgin, cekirgeler gibi yayilmis, o cagirana kosarak kabirlerden cikarlar. Inkarcilar: «Bu, zorlu bir gundur» derler.

 Celal Yıldırım = Çağrıcıya doğru koşarlar. Kâfirler ise, «bu zorlu ve sıkıntılı bir gün !» derler.

 Cemal Külünkoğlu = Davetçiye doğru koşarlarken inkârcılar (içlerinden): “Bu çok çetin bir gündür!” derler.

 Diyanet İşleri (eski) = (7-8) Gözleri dalgın dalgın, çekirgeler gibi yayılmış, o çağırana koşarak kabirlerden çıkarlar. İnkarcılar: 'Bu, zorlu bir gündür' derler.

 Diyanet Vakfi = (7-8) Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde ve dâvetçiye koşarak kabirlerden çıkarlar. O esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.

 Edip Yüksel = Çağırıcıya doğru koşarlarken, inkarcılar, 'Bu zorlu bir gündür,' derler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Çağırana koşarak, der ki kâfirler: Bu pek zorlu bir gündür.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çağırana koşarak, kafirler: «Bu çok çetin bir gündür!» derler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O çağırana koşarak, kâfirler: «Bu çetin bir gündür.» derler.

 Gültekin Onan = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün."

 Harun Yıldırım = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler: “Bu, zorlu bir gündür.” derler.

 Hasan Basri Çantay = o da'vet ediciye (boyunlarını uzatıb) koşarak. (İçlerinden) kâfir olanlar (öyle) diyecek (ler): «Bu, çok sarp bir gün».

 Hayrat Neşriyat = (7-8) (O gün) gözleri (korku içinde) baygın olarak kabirlerden çıkarlar; sanki onlar, yayılmış çekirgeler gibi o çağırıcıya (İsrâfîl’e) doğru koşan kimselerdir. Kâfirler (o gün) der ki: 'Bu, pek zor bir gündür!'

 İbni Kesir = O çağırana koşarak kafirler: Bu, zorlu bir gündür, derler.

 Kadri Çelik = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken küfre sapanlar, “Bu çok zorlu bir gün” derler.

 Muhammed Esed = Çağrı sesine doğru şaşkınlık içinde koşacaklar; (ve şimdi) hakikati inkar edenler: "Bu ne felaket bir Gün'dür!" diye haykıracaklar.

 Mustafa İslamoğlu = davetçiye doğru panik içinde seğirtecekler... ve o inkar edenler "Bu zor bir gün!" diye çığlık atacaklar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = O davet ediciye koşucular olarak kâfirler derler ki: «Bu çok çetin bir gün.»

 Ömer Öngüt = Kendilerini çağırana doğru koşarlar. Kâfirler ise: "Bu çetin bir gündür!" derler.

 Şaban Piriş = (7-8) Gözleri yere yıkık çekirgeler gibi yayılmış o çağırana koşarak kabirlerinden çıkarlar. Kafirler: -Bu, zor bir gün! derler.

 Sadık Türkmen = Çağırana doğru (boyunlarını uzatmış olarak) koşarlarken, inkârcılar derler ki: “Bu, çok zorlu bir gündür.”

 Seyyid Kutub = Kendilerini çağıran görevliye doğru koşarlar. O zaman kafirler «Bu zor bir gündür» derler.

 Suat Yıldırım = Boyunlarını, çağıran münâdîye doğru uzatmış vaziyette, kâfirler: "Bugün çok zorlu bir gün, işimiz bitik!" derler.

 Süleyman Ateş = Boyunlarını, çağırana doğru uzatmış koşarlarken, kâfirler: "Bu çetin bir gündür!" derler.

 Tefhim-ul Kuran = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kâfirler derler ki: «Bu, zorlu bir gün.»

 Ümit Şimşek = Davetçiye doğru koşmaktadırlar. Kâfirler 'İşte bu zor bir gün' der.

 Yaşar Nuri Öztürk = Boyunları büküktür çağıranın önünde. Derler ki o küfre saplananlar: "Çok zorlu bir gün bu!"

 İskender Ali Mihr = Davetçiye doğru koşan kâfirler: “Bu, çok zor bir gün.” diyecekler.

 İlyas Yorulmaz = Çağırıcının çağırdığı yöne doğru koşarlarken doğruları inkar edenler “Bu gün zorlu bir gün olacak” derler.